2025/54 Doğrudan Satış Sisteminde Vergisel ve Mali Yükümlülükler
“Öğretmenlerimiz iyi ki varsınız, size çok şey borçluyuz.”
Türkiye’de Avon, Farmasi, Oriflame, Amway gibi doğrudan satış şirketleri uzun yıllardır binlerce kişiye ek gelir imkânı sunmaktadır. Özellikle kadınların yoğun olarak yer aldığı bu sistem, ev ekonomisine önemli katkılar da sağlamaktadır.
Ancak sektörün hızla büyümesine paralel olarak hukuki ve vergisel bazı soru işaretleri de gündeme gelmektedir. Bu konuda en son bir yasal düzenleme de yapılmıştır.
Kanuni düzenleme sonrasında ise 8 Ağustos 2025 tarihinde yürürlüğe giren “Doğrudan Satışlar Hakkında Yönetmelik”, sektörde kapsamlı değişiklikler getirmiştir. Yeni düzenlemeye göre:
- Doğrudan satış yapan tüm şirketler “Yetki Belgesi” almak zorundadırlar.
(Son başvuru tarihi: 30 Ocak 2026)
- Şirketlerin asgari 10 Milyon TL sermayeye sahip olması gerekmektedir.
- 3 Milyon TL tutarında bloke teminat şartı getirilmiştir.
(Banka, katılım bankası veya kıymetli maden hesabı kabul edilmektedir.)
- Kazanç planlarında yeni üye kaydına dayalı ödeme sistemleri sınırlandırılmıştır.
- Sistemin piramit yapısına dönüşmesini engellemek amacıyla ödeme oranlarına sınırlamalar getirilmiştir:
Tüm prim ve komisyonların toplamı: yıllık net satışın en fazla %50’si,
Yeni üye kazanımına dayalı ödemeler: toplam menfaatin en fazla %30’u olabilir.
Belirtilen şartlara uymayan şirketlerin “Yetki Belgeleri” ise iptal edilecektir.
Yönetmeliğe Göre Doğrudan Satıcı Kime Denir?
Doğrudan satıcı; işletme ile iş sözleşmesine bağlı olmaksızın, şirket adına ürün veya hizmet tanıtan, satışa aracılık eden ve kazanç planı kapsamında gelir elde eden kişidir. Şirket, her temsilciye bir doğrudan satıcı numarası vermek zorundadır. Bu ilişki, hukuken bağımsız niteliktedir.
Doğrudan Satış Temsilcilerinin Vergi Mükellefiyeti Olmalı Mı?
Doğrudan satış temsilcilerinin vergi mükellefiyeti, yapılan faaliyetin niteliğine göre değişmektedir. Buradaki kritik ayrım, ticari bir organizasyonun varlığı ve faaliyetin “kapıdan satış” kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceğidir. Doğrudan satış sistemlerinde temsilciler genellikle; şirkete bağlı olmadan, kendi çevrelerine ürün tanıtarak, şirket adına satış yapılmasına aracılık ederler. Yani bir aracılık işlemi vardır. Bu nedenle faaliyet, klasik anlamda bir mağazacılık veya ticari organizasyon değildir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 9/1-6 maddesi uyarınca, 4077 sayılı Kanun çerçevesinde kapı kapı dolaşarak mal satanlar gelir vergisinden muaftır. Bu madde, doğrudan satış şirketleri adına çalışan temsilcilerin önemli bir kısmını kapsamaktadır. Şayet temsilci:
- Şirketle iş sözleşmesine bağlı değilse,
- Şirket adına tüketiciye birebir satış yapıyorsa,
- Ürünü yüz yüze tanıtıp pazarlıyorsa bu durumda esnaf muaflığından yararlanır.
Bu kapsamda temsilci;
- Vergi mükellefi olmaz,
- Defter tutmaz,
- KDV ödemez,
- Gelir vergisi beyannamesi vermez.
Peki Temsilciye Yapılan Ödemeler Tamamen Vergisiz mi Kalır?
Hayır. Temsilci vergiden muaf olsa bile, ödemeye ilişkin vergisel sorumluluk şirkettedir. Bu durumlarda mali işlem kolaylığı nedeniyle stopaj usulü geçerli olur. GVK 94/10-b uyarınca; kapıdan satış yapanlara ödenen komisyon, prim ve bonuslar üzerinden %20 gelir vergisi stopajı yapılması zorunludur. Bu stopaj nihai bir vergi niteliğindedir; temsilcinin ayrıca beyanname vermesi veya ek bir vergi ödemesi gerekmez.
Her Doğrudan Satış Temsilcisi Vergiden Muaf Mıdır?
Hayır. Muafiyet, faaliyetin nasıl yürütüldüğüne bağlıdır. Aşağıdaki durumlarda faaliyet “kapıdan satış” olarak değerlendirilemez ve kişi ticari kazanç mükellefi sayılır:
- Sürekli ve yüksek hacimli satış yapılması,
- Sosyal medya üzerinden düzenli sipariş alınması,
- Reklam verilmesi,
- Stok bulundurulması,
- Kargo ile tüm ülkeye gönderim yapılması,
- Ekip kurarak liderlik bonusu veya pazarlama primi elde edilmesi,
- Şirketin ürünü temsilciye satması ve temsilcinin bu ürünleri kendi adına yeniden satması.
Bu hallerde kişi ticari mükellefiyet açmak, belge düzenlemek ve tüm vergisel yükümlülükleri yerine getirmek zorundadır. Burada işin hacmi ve kurulan organizasyon çok önemli olur. Bunların muafiyetten yararlanabilmeleri için mallarını sattıkları gerçek ve tüzel kişilere iş akdi ile bağlı olmamaları şarttır. İş modellerinin ve kurgunun bu gözle incelenmesi çok önemlidir.
GİB Özelgeleri Ne Diyor?
Gelir İdaresi Başkanlığı özelgelerinde genel yaklaşım şu şekildedir:
- Faaliyet devamlılık, organizasyon ve kazanç amacı taşıyorsa, bu faaliyet ticari kazanç sayılır ve vergi mükellefiyeti gerektirir.
- Ancak faaliyet kapıdan satış niteliği taşıyorsa, esnaf muaflığı uygulanır ve mükellefiyet gerekmez.
Konuya ilişkin İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından yayınlanan B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 94-1135 No’lu özelgeye ulaşmak için tıklayınız.
Sevgi & Saygılarımızla,
Tax & International Advisory | Taxia & Taxademy
PDF İndir