Abone Ol EN

2025/47 Yeni Dönemde Yeni Denetim Sistemi, KURGAN

Son günlerde firmalar ve mali müşavirler açısından oldukça hareketli bir dönem yaşanıyor. MASAK- şüpheli işlem bildirimi konusundaki tartışmaların etkisi hala sürerken, bu kez de KURGAN sistemi üzerinden mükelleflere tebligatlar ulaşmaya başladı. Panikleyen mükellefler mali müşavirlerinin kapısını çalarken ve iş dünyası ile tedarikçiler güvenilirlik endişesi yaşıyorken iç kontrol ve denetim birimleriyle firmaların mali müşavirleri “Şimdi ne yapacağız?” sorusuyla baş başa kaldı.

 

Yeminli Mali Müşavir olarak Maliye Bakanlığında çalıştığım 2000’li yıllarda da alınan çeşitli önlemlerle “sahteci bataklığını” kurutmak için çalışmalar yapılmaktaydı. Kod sistemi, KDV iadesinde katmanlı kontroller, teminat alınması yöntemine geçilmesi, çeşitli GİB ve VDK projeleri ile bu konuda önemli adımlar atıldı. Mevcut sistemde GİB tarafından sahteci çetelerinin yakalanması 3-4 ay sürüyor. Bu yeni sistemle anlaşılan, sahtenin kokusu yapay zekalı sistemde yakalanacak ve Devlet mükellefine daha yakın bir şekilde, bilgi ve sinyal verecek.

 

Sistemin yaşaması ve sürmesi, kötü paranın iyi parayı kovması gibi, iyi mükelleflerin ve gerçek alım ve işlemlerin cezalandırılmamasında yatıyor. Ekonominin temeli iş dünyasında güven. Bunu göz önünde tutarak ve makul bir şüphe olmadan mükelleflere “vebalı” muamelesi yapılmamalı.  

 

Gelin, bu yeni sistemi yakından tanıyalım. İyi niyetli, katma değerli ve doğru iş yapan iş dünyasını zan altında da bırakmadan, iç kontrol ve iç denetimin önemini bir kez daha vurgulayarak başlayalım.

 

KURGAN Sistemi Nedir?

 

1 Ekim 2025 itibarıyla devreye alınan Kuruluş Gözetimli Analiz Sistemi (KURGAN), sahte belge (naylon fatura) ile mücadelede yeni bir dönemi başlatıyor. Büyük veri ve yapay zekâ destekli bu sistem; klasik vergi incelemesinden öte, bir erken uyarı ve risk analiz mekanizması olarak tanımlanıyor. Anlaşıldığı kadarıyla 120 veri kaynağından besleniyor.

 

KURGAN’ın temel amacı yalnızca sahte belge kullanıcılarını tespit etmek değil; aynı zamanda bu belgeleri organize şekilde piyasaya süren yapılarla mücadele etmek. El koyma, malvarlığı dondurma ve müsadere gibi hukuki araçlarla bu suçların ekonomik kaynaklarını kurutmak hedefleniyor.

 

Yeni Yaklaşım: “Bilerek Kullanım Esas, Bilmeden Kullanım İstisna”

 

Sistemin dikkat çeken bir diğer yönü ise, sahte belge kullanımına yönelik bakış açısında yaşanan değişim. KURGAN yalnızca sahte belgeyi yakalamayı değil, bu tür belgelere olan talebi azaltmayı da hedefliyor. Bu durum ülkemizde her şeye rağmen bir vaka ve “acemi hırsız işe çıkmış ay erkenden doğmuş” denildiği gibi, mutlaka bir iz bırakan ve yakalanması daha basit bir konuya dönmüş halde.

 

Bu noktada, “talep baskılanması” kavramı devreye giriyor. Amaç, mükelleflerin sahte belgeye yönelme ihtiyacını en baştan ortadan kaldırmak. Yeni yaklaşımda, sahte belge kullanımında asıl olan bilerek kullanmaktır; bilmeden kullanım ise yalnızca istisnai bir durum olarak değerlendiriliyor.

 

Ceza hukukunda esas olan eylemlerinin sonucuna katlanmak ve failin kasıt unsurunun varlığı.

 

Mevzuatta hâlen yürürlükte olan VUK 306 Sıra No’lu Genel Tebliğ (kusursuzluk halleri) geçerliliğini koruyor. Ancak artık mükellefin, sahte belgeyi bilmeden kullandığını ispat yükümlülüğü taşıdığı açıkça vurgulanıyor. Bilmek ve bilmemek çok sofistike kavramlar gibi görünmekle birlikte, sistemin kurgusunun “bilmeden kullanmaya” bağlamak, sahteciler için belki uzun yıllar bir kapıyı açık bıraktı.

 

KURGAN Sistemi Nasıl Çalışıyor?

 

KURGAN; mükelleflerin alış ve satış işlemlerini büyük veri altyapısı ile analiz ederek, her işleme bir risk puanı atıyor. Duyduğumuza göre, mükelleflerden ziyade işlemler analiz ediliyor ve işlemlere puan veriliyor. Yüksek riskli işlemler için mükelleflere bilgi isteme yazıları gönderiliyor. Bu yazılar doğrudan bir inceleme başlatmak anlamına gelmiyor; uyarı ve yönlendirme niteliği taşıyor.

 

Sistem yalnızca güncel işlemleri değil, geçmiş verileri de analiz ederek önceki dönemlere ilişkin risk sinyalleri de üretebiliyor. KURGAN’ın çok katmanlı analiz yapısı sayesinde:

 

  • İşlemler risk bazlı sınıflandırılıyor,
  • Gerekli organizasyon sağlanıyor,
  • Mükelleflere bilgi talepleri iletiliyor,
  • Riskli görülen işlemler için adil ve hızlı bir inceleme süreci başlatılıyor,
  • Sonuçlar rapor otomasyon projesi kapsamında hızlıca raporlanıyor.

 

KURGAN Yazısını Alan Mükellefler Ne Yapmalı?

 

KURGAN kapsamında gönderilen yazılar, doğrudan cezai işlem içermemekle birlikte, ciddi risk sinyalleri taşıyan önleyici ve uyarıcı nitelikte belgelerdir. Bu nedenle, mükelleflerin bu yazılara zamanında ve dikkatli şekilde yanıt vermesi büyük önem taşır.

 

Rehberde yer alan soru-cevap bölümünde de belirtildiği gibi, mükelleflerin atması gereken adımlar oldukça nettir:

 

  • İşlemlerinizi gözden geçirin. Yazıda belirtilen alım-satım işlemlerini detaylıca kontrol edin.
  • Gerekliyse düzeltme yapın ve durumu İdare’ye açıklayın.
  • Bir risk görmüyorsanız, mevcut delillerinizi toplayın ve saklayın.
  • Yazıya mutlaka süresi içinde cevap verin. Sessiz kalmak, ciddi sonuçlar doğurabilir.

 

Unutulmamalıdır ki, KURGAN yazıları zorlayıcı değildir. Yani bu yazılar, mükellefi doğrudan bir düzeltme yapmaya ya da beyanname vermeye zorlamaz. Ancak, yazı bir bilgi isteme yazısı olduğundan, süresi içinde cevap verilmemesi veya yanıltıcı/eksik bilgi sunulması halinde, özel usulsüzlük cezası gündeme gelebilir.

 

Son günlerde hukuki noktada ve usul hükümleri anlamında tartışmalar yaşanmaktadır. Dava açılması, itiraz ve şikâyet mekanizması ve ihtirazı kayıt konulması konuları değerlendirilmektedir.

 

Peki, Firmalar ve Meslek Mensupları Ne Yapmalı?

 

KURGAN sürecinde meslek mensuplarına doğrudan bir yükümlülük yüklenmese de mükellefe rehberlik etmek kritik bir rol olarak karşımıza çıkıyor. İşte dikkat edilmesi gerekenler:

 

  • KURGAN yazıları doğrudan meslek mensubuna gönderilmez, herhangi bir bilgi veya belge talebi de yapılmaz. Konuyla alakalı sorumluluk mükellefe aittir.
  • Ancak, meslek mensubunun görevi; yazının içeriğini anlamak, riskleri analiz etmek ve mükellefe doğru rehberlik sağlamaktır.
  • Yazıya verilecek cevabın hazırlanmasında mükellefe destek olunabilir. Hazırlanan dilekçede istenen tüm bilgilerin eksiksiz yer alması, ayrıca firmanın kaşe ve imzasının bulunması gerekir. Cevaplar, genel amaçlı dilekçe olarak değil, yazıyı gönderen yetkili ya da müfettişin e-posta adresine veya posta yoluyla iletilmelidir. (Bu uygulama deneyimle sabittir.)
  • Firmaların da yaş tahtaya basmamak için, tüm alım satım işlemlerinde, basiretli tacir ilkelerinin gereğini yerine getirecek iç kontrol ve denetim alanlarına yatırım yapmaları önemli olup, dokümantasyon, satın alım süreçlerinin iyileştirilmesi, “tedarikçini tanı ve belgele” diye özetlenebilecek alanlara daha fazla önem vermeleri giderek bu açıdan da önem kazanıyor. 

 

Meslek Mensubu Perspektifiyle Değerlendirme

 

Meslek mensubu perspektifinden değerlendirildiğinde, KURGAN yazılarının temel amacı; cezalandırmaktan çok, erken uyarı sağlamak ve mükellefleri potansiyel risklere karşı bilinçlendirmektir.

 

Bu bağlamda, KURGAN yazılarını:

 

  • Bir tehdit değil,
  • Süreci güvenli ve şeffaf hâle getiren,
  • Risk yönetimini kolaylaştıran bir uyarı mekanizması olarak görmek gerekir.

 

MASAK tarafından çıkarılan şüpheli işlem bildirimi ve çeşitli kurumların sistemin güvencesi olan mali müşavirlik mesleğine yüklediği bu mükellefiyetleri bir külfet olarak görmek doğal bir tepki. Fakat meslek örgütü dahil her birimizin, bu tür vazifelerin, sözleşmelerimizde, her yıl yayımlanan “asgari ücret tarifesinde” hizmet adı olarak tanımlanması ve verilen her hizmetin ayrıca da fiyatlanabildiği bir iklime geçilmesinde fayda görmek gerekir.

 

Bu açıdan, Barolar Birliğinin yaptığı çalışmalar örnek alınarak, görünürlük, İdare ile ilişkiler ve meslek çıtasının yükseltilmesinde atılacak diğer adımlarla beraber, gelen her düzenlemeye “istemezük” diye yaklaşmak yerine, yapıcı ve “evet bu konu zaten bizim de söylediğimiz” ve günün sonunda mesleğin toplumsal algısını yukarı çıkaracak ve “mali müşavirlerin” iç kontrol / iç denetim alanında yapabilecekleri işlere ve yönetecekleri mali alana ilişkin katkısı olacak diyebilmeleri gerekir.

 

Bu konuyla ilgili görüş ve önerilerinizi bize iletebilirsiniz.

 

Konuya ilişkin AYMMO’nun sunumuna ulaşmak için tıklayınız. 22 Ekim 2025 tarihinde İYMMO tarafından düzenlenecek eğitimin katılım formuna ulaşmak için tıklayınız.

 

Gelişmeleri sizler için yakından takip ediyor olacağız.

 

Şaban Küçük, YMM

Bozkurt Ali Türküsev, Vergi Müdürü

Çağla Çetin, SMMM

 

Sevgi & Saygılarımızla - Tax & International Advisory | Taxia & Taxademy




PDF İndir