Tarih : 18 Ağustos 2020
Konu : KDV’de Oran İndirimi (Konular & Öneriler)
Şaban Küçük
Yeminli Mali Müşavir
KDV’de Oran İndirimi (Konular & Öneriler)*
31 Temmuz 2020 günkü Resmî Gazetede yayımlanan bir Cumhurbaşkanlığı Kararıyla aynı gün yürürlüğe girmek üzere çok sayıda işlemde KDV oranları indirildi. Oranı düşen teslim ve hizmetler, yürürlük tarihi, gizli zam olarak fiyatlara yedirilmesi ve nihai tüketicinin bu indirimlerden neredeyse hiç haberdar olmaması ve belki daha da acısı hiç umurunda olmaması çok konuşuldu, yazıldı ve çizildi.
Biz de 10 soru ve cevapla en son yapılan KDV indirimlerini farklı perspektif ve yönleriyle sizler için analiz ettik. Buyurun, keyifli okumalar dileriz.
- KDV’de oranlar nasıl belirleniyor, pandemi sırasında KDV oranlarını değiştiren ülkeler oldu mu?
KDV’de genel cari oran %18 olup, indirimli oran olarak %8 ve %1 oranları da uygulanmaktadır. Diğer ülkelerde çok farklı oranlar bulunmaktadır. OECD KDV oran ortalaması Türkiye’nin biraz üzerindedir. Almanya gibi bazı ülkeler pandemi sırasında KDV oranlarını indirmişlerdir. Türkiye gibi bütçesinin 1/3’ünü ithalde (gümrük aşamasında) veya ülke içinde (dahilde) alınan KDV’den oluşan ülkelerde oranların tabi olduğu mal ve hizmetlerin tanımları ve bu tanımlarda kullanılan lafzi ifadeler çok önemli olmaktadır.
2. Neden indirimli oranlar var, tek bir oran uygulansa işlemler daha kolay olmaz mı?
İndirimli oranlar daha çok mal teslimlerinde görülmektedir. Hizmetlerde genel olarak %18 oranı uygulanmakta olup, %1 ve %8’lik indirimli oranlar daha istisnai olarak uygulanmaktadır. Oran farklılığı olarak bakmak gerekirse, büyükbaş ve küçükbaş hayvanların belirli yerlere teslimi, konutların üzerinde yer aldığı emlak vergi değeri, listelerde yer alan bazı malların perakende veya toptan teslimi, araçların yeni veya kullanılmış olma durumu, gıda ürünlerinin türü, teslimlerin finansal kiralama kapsamında yapılması, kutsal kitapların teslimi, yat, kotra vb. teslimleri, belli hayvanların, aşıların ve dondurulmuş spermaların teslimi indirilmiş oranların uygulanmasına sebebiyet vermektedir (%1 ve %8). Bunun yanında çok geniş bir KDV istisnası uygulaması da mevcuttur. İstisna işlemlerde 0 KDV hesaplanmaktadır.
Bu indirimli oranlar bazen dönemsel veya konjonktürel olarak da uygulanmıştır. İndirimler daha çok sosyal ve ekonomik saiklerle düşünülmüş ve tasarlanmış maliye politikası araçları olarak görülebilir.
Özellikle, düşük gelir gruplarının ihtiyaç duyduğu ve hane halkı gelirinden yüksek oranda harcama yaptıkları temel ihtiyaç maddelerinde ve gıdada düşük oranlı vergi uygulandığı söylenebilir.
3. Son yapılan oran indirimleri ne zamana kadar uygulanacak ve genel mantığı nedir?
En son Kurban Bayramı günü yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararıyla da bazı mal ve hizmetlerde KDV oranlarının indirime tabi tutulduğunu gördük. Bu indirim geçici olarak yapılan bir düzenleme olup 2021 yılı başı itibariyle eski oranlara dönülecektir. Yani teknik olarak Resmî Gazetede yayımlandığı gün ile son gün olarak 31.12.2020 günü arasındaki dönemde düşük oranlı KDV uygulanacaktır.
Oranı 18’den 8’e ve 8’den 1’e düşürülen işlemlere baktığımızda çoğunluğunun işyeri kiralama, belli yerlere giriş, organizasyon, berber, terzi, belli türde tamircilik, temizleme, malzeme hariç belli onarımlar, çilingir, hamallık vb. hizmetler olduğunu görüyoruz. Bunun yanında yeme içme, geceleme (konaklama) ve yolcu taşıma hizmetlerinin de KDV oranları indirilmiştir. Son yapılan bu KDV indirimlerinin temel mantığı ekonomik ve sosyal olarak piyasaları canlandırmak ve vatandaşı rahatlatmaktır. Ancak KDV indirimlerinin uygulandığı kalemlere baktığımızda, yapılan indirimin ne oranda temel amaca hizmet ettiği sorgulanabilir. İndirim uygulanan hizmetlere baktığımızda genelinin evsel tüketime yönelik olduğunu görüyoruz, örneğin müzik aletlerinin bakım ve onarımı, şofben, bahçe gereçleri, televizyon vb bakımı gibi hane halkına yönelik sunulan bakım ve onarımlar, boya, terzi, güzellik merkezleri, tatil ve yolcu taşımacılığı gibi.
4. Peki mal teslimi nedir, hizmet ifası nedir? Bunlar birbirine karışırsa ne olur? Hangi oran uygulanır?
Kanuna göre hizmet, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemlerdir. Yani, somut olmayan her şey hizmet tanımına çok daha kolay girebilmektedir. Kanuna göre hizmet sayılan bu işlemler; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebilir. Görüldüğü gibi bir şeyi yapmamak dahi hizmet olarak KDV’ye tabi olabilir, yeter ki ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyet kapsamında yapılsın.
Sonuç olarak bakmak gerekirse, mal teslimine göre hizmetlerde KDV oranı çoğunlukla %18’dir. Daha önce yayımlanan bir Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenmiş bazı hukuki hizmetlerde vergi oranı %8 olarak yeniden düzenlenmişti. En son yapılan değişiklikte ise daha çok malzeme hariç esnaf muaflığına veya basit usule daha yakın bazı hizmetlerin oranlarının geçici bir süreyle indirildiğini görmekteyiz.
5. Hangi hizmet ve teslimlerde oran indirimi yapılmıştır? Hizmetin tabi olduğu oran belirlenirken emtialarda olduğu gibi bir klasifikasyon veya GTİP benzeri bir uygulama var mıdır?
Oran indirimi söz konusu olan işlemler aşağıdaki tabloda sıralanmıştır. Bakıldığı zaman hizmetlerin çok geniş bir kapsamda yer alması sebebiyle bazı gri alanların oluşabildiği görülmektedir.
Örnek olarak tatil köylerinde sunulan geceleme hizmetlerinde KDV %8’den %1’e indi ama yaşlı, sakat ve düşkünler için bakım ve huzurevleri ile yetimhanelerde verilen hizmetlerde oran %8 olarak uygulanacaktır. Yani oranlar belirlenirken oranı düşürülenler kadar, düşürülmeyen ve %8 olarak kalan hizmetler de bir tercihi yansıtmaktadır. Her kamu maliye politika aracı veya kararı yapılmasına karar verilenler kadar kapsam dışı bırakılanlar için de önemli sonuçlar doğurmaktadır.
Dikkati çeken bir tercih de hep bir mekâna veya hizmet koluna yönelik ve geleneksel hizmet alanlarının geleneksel sunumuna yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Örneğin sosyal mesafe şartı gereği geleneksel düğün yerine Zoom vb ile yapılan nikah örneğinde olduğu gibi dijital mecralarda sunulan veya uzaktan yapılan hizmet alanlarının bu kapsamda düşük oranlı vergilendirme ile teşvik edilmediği görülmektedir. Gerçekten de düğün salonunda yapılan düğün organizasyonunda KDV %8’e indirilmiş olmasına rağmen, çevrim içi yapma imkânı sunulan düğün vb organizasyonlarda KDV %18 olarak devam etmektedir.
En son yapılan bu indirimlere bakıldığında hizmetlerin bir kısmında hizmetin sunulduğu yer, bir kısmında hizmetin alıcısı bir kısmında ise hizmetin niteliği göze çarpmaktadır. İndirimin uygulandığı kalemler çok açık uçlu bırakılmıştır.
Örneğin;
- İş yeri kiralama bedelinin işyeri kirasına ilişkin kira bedelinin KDV’si mi yoksa sunulan emlak komisyonu mu olduğu tartışılabilir.
- Ya da düğün, nikah balo ve kokteyl salonlarında verilen organizasyonun hizmetlerinin kır bahçesinde verilmesi sonucu aynı indirimden yararlanıp yararlanamayacağı belirsizdir. Çünkü Kararnamede “vb.” veya “gibi” edatı kullanılmamıştır. Vergide lafız konusunda çok net ve belirli olmak gerektiği açıktır.
- Örnek olarak berberlik ve güzellik merkezlerinde verilen hizmetlerin saç, sakal, yıkama vb. veya hanımefendiler için her türlü güzelliğe dair yapılan işlemleri kapsaması beklenir. Çünkü kararnamede yere atıf yapılmış, bu yerde sunulan hizmetler tek tek sayılmamış ve “verilen hizmetler” denilmiştir.
- Oranı düşürülen hizmetlerin çoğunda (yaklaşık 9 tanesinde) malzeme hariç sunulan hizmetin oranının indirime tabi tutulduğu görülmektedir. Malzemenin müşteri tarafından getirilmediği durumlarda ne kadar malzeme kullanıldığı veya bunun ayrıca faturalanmasının adet olmadığı hallerde uygulama nasıl olacaktır?
- Keza, çoğu hizmette malzeme hariç ifadesi kullanılmışken müzik aletlerinin tamirinde, kuaför hizmetlerinde, terzilik ve deri boyacılığında, çilingirlik ve anahtar çoğaltma hizmetlerinde “malzeme hariçtir” ifadesi kullanılmamıştır.
6. Dikkatinizi çeken çarpıcı örnekler var mı? Mesela uzaktan, çevrimiçi hizmetler veya inovatif ürünler ve hizmetler dikkate alınmış mı?
KDV’de oran en önemli konu: Alın size rahmetli Şükrü Kızılot hocalık bir başlık: En son kararla yıl sonuna kadar yetimhane ve huzurevinde %8, tatil köyünde %1. KDV’de genel oran %18, Cumhurbaşkanının oranlarda değişiklik yapma yetkisi var.
Örneğin; halı ve kilim yıkama hizmetlerinde indirim var ama halıfleks, paspas yıkamaya indirim yok. Yani en azından lafzına bakınca öyle anlaşılıyor. 3065 sayılı Kanunun (17/4-a) maddesi uyarınca, Gelir Vergisi Kanunu’na göre basit usulde vergilendirilen mükelleflerin teslim ve hizmetleri KDV’den istisna edilmiş olup bu mükellefler tarafından KDV Beyannamesi verilmemektedir. Mesela hamalların vermiş olduğu hizmete uygulanan KDV indiriminin ne amaçla yapıldığı tartışılabilir. Yani hamallık Gelir Vergisi Kanunu’na göre vergiden muaf bir esnaflık türüdür ve KDVK gereğince de bu faaliyetler diğer istisnalar kapsamında KDV’ye zaten tabi değildir.
- Hamallık küçük esnaf kategorisinde değil ise yemek sepeti, getir gibi büyük firmaların yaptığı işlemler hamallık mı oluyor? Bu indirimlerden onlarda yararlanabilecek mi?
- Yolcu taşımacılığı %8’e düşmüştür, yolcu beraberi taşınan yüklerde taşınan unsurun ağırlığı yükse ne olacaktır? Veya yolcunun kendi kendini taşıdığı Martı gibi scooter hizmetlerinde veya araç kiralamasında nasıl bir oran uygulanacaktır.
- Araba yıkama yanında yağlama hizmetinden bahsedildiğine göre yağ değiştirme ve bunun yanında bakım hizmetlerinin durumu tartışılacaktır.
- Hane sakinlerin verilen konut bakım ve onarım hizmetlerinde oran indirilmiştir. İşyerlerini kapsamadığı görülmektedir. Home Office vb yerler için de nasıl bir oran uygulanacağının bir genel duyuru ile açıklanması faydalı olacaktır.
7. KDV’de oran neden önemli?
Anayasal Maliyecilik anlamında önemli bir konu çünkü vergilendirmeye ilişkin en temel düzenleme ve tüm vatandaşları ilgilendiren sosyo-ekonomik tesirleri olan bir alan. Dolaylı Vergiler Vergi Sisteminde en verimli vergi türüdür. Ancak bilindiği üzere vergilendirmede adalet ilkesi esastır. Dolaylı vergiler kişinin gelirine bakılmaksızın herkesten alınan ve harcama esnasında ortaya çıkan vergiler olduğu için adaletsiz vergiler olarak nitelendirilmektedir. Yani tek oranlı olsa da düşük gelir grubunda yer alan kimseler için bir nevi tersine artan oranlı olabilirler.
KDV’de bu tür oranların uygulanmasının bir nebze de olsa bu adaletsizliği hafiflettiğini ifade edebiliriz. İstisna ve muafiyetler, verginin uygulaması, indirimli oranlar, verginin yansıtılma kabiliyeti, enflasyon üzerinde doğrudan etkisi gibi çoğu konuda esaslı bir vergidir. Oranın çok uzun yıllar sabit uygulandığı teslim ve hizmetlerde oran değişikliği yapıldığında bu oranların tüketiciye nasıl yansıtılacağı hep gündeme gelen bir sorundur. Genellikle de bir Gizli Zam olarak karşımıza çıkması kuvvetle muhtemel olur.
8. İndirimi müşteriye yansıtmak şart mı? Yani bu indirimler restoran ve kafeler veya genel olarak bu esnaf ve hizmet işletmeleri için verilmiş bir teşvik olarak görülemez mi?
Özellikle tarife, katalog veya liste ile fiyatların ilan edilmediği ve serbest piyasa gereği fiyatı belli edilen bu tür mal ve hizmetlerde oran değişikliğinden kaynaklı fiyat değişikliğinin olup olmadığı hep tartışılan bir konu olmuştur.
Burada önemli olan bu işin iletişiminin nasıl kurulduğudur. Yani, halka “fiyatlar değişmeyecek ve ödediğiniz vergilerin düşmesi fiyatların da aşağıya inmesini gerektirir” mesajının verilip verilmeyeceği önemlidir.
Sorduğumuzda esnaf veya bu tür indirimden yararlanan kimseler “zaten işlerin çok iyi olmadığını, kendi aldıkları ürünlere zam geldiğini, dövizin fırladığını” filan söylemekte, fakat teknik olarak dün 8 TL olarak vergi dairesine ödenen işlem KDV’sinin bugün 1 TL olarak ödenmesinden kaynaklı toplam 7TL birim faydasının tüketiciye hiç yansıtılmaması konusunu menü, katalog fiyat veya ücret tarifelerini değiştirmeyerek içselleştirdiklerini göstermektedirler.
Teknik olarak bakılırsa 30 Temmuz günü 20 TL’ye satılan bir pidenin, 200TL’lik bir otel konaklamasının Ağustos-Aralık 2020 dönemindeki fiyatları tüketici faydası için önemli bir konudur.
9. Önceki oran indirimlerinde nasıl oldu? Tüketiciye yansıtıldı mı oran indirimleri?
Oran indirimlerini daha önce konaklama, yeme içme ve bazı tekstil ürünlerinde görmüştük. Yabancılara konut satışlarında mesela oran sıfırlandı. Vatandaşımıza konut vergili ama yabancılar alırsa KDV yok. Açıkçası bu tür indirimlerin fiyat politikası ve rekabet koşulları içinde eridiğini gördük. Yani, indirilen KDV oranları genellikle tüketiciye yansımıyor.
10. Peki bu işin doğrusu nedir? Şeffaf bir maliye politikacılığı anlamında bu indirimler daha önce pandemi sürecinde mücbir sebep nedeniyle stopaj ve KDV’si ertelenen sektörlerde olduğu gibi belli bir süre önce duyurulsa nasıl bir etkisi olurdu? Herkes tüketimini erteler miydi?
Bu konularda şeffaf, hesap verebilir ve adil bir vergi yönetim süreci anlamında hareket edilmesi tüm taraflar için görerek, bilerek, tartarak ve sonuçlarını öngörerek hareket etme imkânı sağlayacaktır.
Gelir İdaresi Başkanlığının resmi istatistik tablosuna göre ülkemizde Temmuz 2020 itibariyle 2,848,773 KDV mükellefi bulunmaktadır. Yani, neredeyse 3 milyon mükellef ve tüm vatandaşların her gün ödediği bir vergiden bahsediyoruz. Bir ay önceden duyurulup 1 Ağustos yürürlük tarihi denilseydi, toplam uyum maliyeti ve vergi hesabı açısından büyük bir kayıp olmayabilirdi.
Bu anlamda ABD’de yapılan vergi reformlarında olduğu gibi en az 1-2 yıl önce duyurulan, uyum süreç ve maliyetleri hesaba katılarak, vergi sorumlusuna ve mükellefe ve nihayetinde herhangi bir verginin nihai yüklenicisi olan vatandaşa zaman tanınarak yapılan politika tercihlerinin umulan sonuçların alınmasında fayda üreteceği kuşkusuzdur.
Son olarak bu anlamda pandemi süresince uygulanan ilave gümrük vergileri ve ek mali yükümlülüklerde de benzeri bir “uygulama tarihi” sorunu yaşanmıştır. İlk çıkan kararlarda, ilave vergilerin yoldaki mallar ve devam eden işlemler için nasıl uygulanacağı sorun olmuş, son kararlarda ise yayımını izleyen 15. Günde yürürlüğe girmesi kararlaştırılarak gerekli hazırlıkların yapılması için zaman tanınmış ve lüzumsuz ihtilafların çıkması önlenmiştir.
*Not: Yazı, tamamen vergi tekniği ve kamu maliyesi perspektifi ve vatandaş odaklı yazılmış olup, yazarının veya kurumun politik veya sosyolojik bir değerlendirme veya analiz iddiası bulunmamaktadır.
Saygılarımızla
Tax & International Advisory | Taxia & Taxademy