2024-53 / Gelir Vergisi Genel Tebliği Taslağı
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın web sayfasında 03.09.2024 tarihinde Gelir Vergisi Genel Tebliği Taslağı yayımlanmıştır. Taslak Tebliğin yayımlanma amacı; 7524 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan değişikliklerin uygulanmasına dair usul ve esasların açıklanmasıdır.
Tebliğde ülkemizde nispeten az bilinen ve uygulanan bir yöntem olan çalışanlara verilen pay senetleri için öngörülen gelir vergisi istisnası ile vergiye uyum yeteneği düşük olan sektörleri hedef almak üzere yeni gelen hasılat bazlı denetim ve izaha davet uygulamasına ilişkin açıklamalar yer alıyor.
Hizmet Erbabına Pay Senedi Verilmek Suretiyle Sağlanan Menfaatlerde Ücret İstisnası
- Tekno girişim şirketleri, hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli pay senedi verebilir. Bunlar belli şartlarda gelir vergisinden istisna edilmiştir. Diğer şirketlerin verdiği bu tür menfaatlerin vergiye tabi oldukları açıktır. Ülkemizde bu konuda çok fazla uygulama olmadığını biliyoruz. Çoğunlukla uluslararası şirketler çalışanlarına pay senedi veya pay senedi alma hakkı vermekte ve bu tutarları ana şirket Türkiye şirketine ödemekte ve bordrodan geçirmektedir.
- Tekno girişim şirketlerinde bu pay senetlerinin verildiği tarihteki rayiç değeri, yıllık brüt ücret tutarını aşmıyorsa tamamı gelir vergisinden istisnadır.
- Pay senedi öngörülen süreden önce elden çıkarıldığında istisna edilen vergi geri alınır. Elden çıkarma süresine bağlı olarak, bu verginin tamamı ya da bir kısmı işverenden tahsil edilir. Bu süreler ve oranlar; 3 yıl içinde: tamamı 4-6 yıl içinde: %75’i, 7-12 yıl içinde: %25’i. 12 yıldan fazla elde tutulma durumunda ise herhangi bir vergi alınmamaktadır.
- İstisnadan yararlanabilmenin belirli şartları vardır. İşverenin tekno girişim şirketi olması gerekir. İstisna pay senedinin verildiği yıl içinde uygulanır ve pay senedinin belirli bir süre elde tutulması gereklidir. Kanunun yayım tarihinden önce verilen pay senetleri için bu istisna uygulanamayacaktır.
- Gelir vergisine ilişkin söz konusu istisnanın uygulanmasında pay senedi verilen hizmet erbabının o yıldaki brüt ücret tutarı esas alınacaktır.
Örnek olarak 28/02/2025 tarihinde çalıştığı start-up şirket tarafından İrem’e rayiç değeri 1.200.000 TL olan pay senetleri bedelsiz olarak verilmiş olsun. İrem’in yıllık brüt ücreti tam tespit edilemediğinden aylık brüt ücret tutarı x 12 (ay) olarak hesaplandığında elde edilen tutar 1.080.000 TL olarak varsayalım. Bu durumda 1.200.000 – 1.080.000 = 120.000 TL’lik kısım gelir vergisine tabi olur.
Sürecin devamına baktığımızda İrem’in yıllık brüt ücreti 2025 yılı sonunda hesaplandığında bir şekilde 1.300.000 TL olmuş olsun. Böylelikle 1.200.000 TL’nin tamamının istisna edilebileceği tespit edilmiş oldu. Bu durumda işveren 2025 şubat dönemine ait olan muhtasar prim ve hizmet beyannamesini düzeltmek suretiyle 120.000 TL tutarını da istisnaya konu edebilecektir.
Peki, durum tam tersi olursa ne olacak?
Şubat ayında rayiç değeri 1.200.000 TL olan pay senetleri bedelsiz olarak verilmiş ve İrem’in yıllık brüt ücreti yine o ayda tam tespit edilemediğinden yukarıda bahsedilen formül neticesinde hesaplandığında yıllık brüt ücreti 1.500.000 TL. Bu doğrultuda o dönemde 1.200.000 TL’nin tamamı istisna edilmiş oldu.
Sürecin devamında ise 2025 yılı sonunda çalışanın yıllık brüt ücreti 1.150.000 TL olarak gerçekleşmiş olduğunda 1.2000.000 – 1.150.000 = 50.000 TL fazladan istisna kapsamında yararlandığı görülmüş olacaktır. Bu durum karşısında işveren Şubat 2025 muhtasar prim ve hizmet beyannamesini düzeltmek amacıyla, fazladan faydalanılan 50.000 TL’lik istisna tutarı gelir vergisine tabi tutulacak ve hesaplanan vergi, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle tahsil edilecektir.
- Bahse konu olan durumda işverenlerce hizmet erbabına verilen pay senetlerinin tamamının, istisna kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın rayiç değeri üzerinden ücret bordrosunda gösterilmesi gerekmektedir. Hizmet erbabına verilen ve istisna kapsamında olan pay senetlerinin bedelleri vergi matrahına dahil edilmeyecektir.
- Bahsedilen istisna hallerinin ihlali neticesinde alınmayan vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle işverenden tahsil edilmektedir. Zamanaşımı süresi, söz konusu pay senetlerinin hizmet erbabı tarafından elden çıkarıldığı tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren başlamaktadır. Bu durumda muhtasar prim hizmet beyannamesinin düzeltilmesi ise gerekmemektedir.
- İşten ayrılma veya vefat durumunda mirasçılar tarafından elde tutulma süreleri de dahildir. Yani çalışan hisseleri bu süreler boyunca elde tuttuğu sürece gelir vergisi istisnasından yararlanma hakkı söz konusudur.
- İşveren, çalışanın pay senetlerini elden çıkardığını vergi dairesine Tebliğ ekinde yer alan dilekçe ile bildirmekle yükümlüdür.
- Uygulama grup şirketleri tarafından verilen pay senetleri için de yapılacaktır.
- Tebliğde damga vergisi ve SGK primi konusunda bir açıklama yer almamaktadır.
Ticari ve Mesleki Kazançlarda Günlük Hasılat Tespiti ve Gelir Vergisi Matrahının Belirlenmesi
- Gerçek kişi ve kurum mükelleflerin günlük hasılatları ile beyan ettikleri hasılat tutarları arasındaki fark %20’yi geçerse, bu mükellefler izaha davet edilir ve izah değerlendirilir. Direkt olarak bir vergi tarhiyat mekanizması öngörülmüş değildir.
- Ticari ve mesleki kazançlarda günlük hasılat tespiti ve gelir vergisi matrahının belirlenmesi için bir ayda en az üç, bir takvim yılında ise en az on iki kez yoklama yapılması gerekir.
- Tespit edilen günlük hasılat ortalamasına dayanarak, aylık ortalama hasılat hesaplanır ve bu bilgiye göre yıllık hasılat belirlenir. Aylık ortalama hasılat ile defter kayıtları arasındaki fark tutarı %20'yi aşan mükellefler, Maliye tarafından izaha davet edilir. Kurumlar vergisi mükellefleri için de aynı hükümler uygulanır.
- Yapılan yoklama ve tespit hallerinde işletmenin konusu, çalışma dönemi ve diğer değişkenler göz önünde bulundurulmaktadır.
Tebliğde Örnek Olarak Yer Alan Sektörler Hangileri
Ülkemizde yaygın bir gerçek olarak bazı sektörlerde nakit tahsilat daha yaygın olarak kullanılmaktadır. Gelişen finansal imkanlara rağmen, POS cihazı kullanmayan, son yıllarda yoğun bir şekilde -IBAN’a gönder uygulaması yapılan ve vergi ve sigorta kayıp kaçağının daha sık görüldüğü bazı alanlar bulunmaktadır.
Tebliğde örnek seçilen bazı kazanç türleri; kuyumcular, güzellik merkezleri, diş hekimleri, restoranlar, estetik cerrahi, araç bakım ve tamir işleri, su sporları ve plaj hizmeti faaliyetinde bulunanlar vb. olarak karşımıza çıkmaktadır. Bazı sektörlerde POS cihazları kullanılmakta bazılarında ise daha az kullanılmaktadır. İstanbul’un göbeğinde bazı otoparkların günlük 500-600TL’ye varan araç başı tahsilatlarında kredi kartı ile ödeme altyapısını ısrarla kurmadıkları görülmektedir. Bu arada şunu da hatırlamakta fayda var. Maliye’nin web sayfasında Taslak Tebliğler arasında bekletilen POS cihaz kullanma zorunluluğu düzenlemesine ilişkin hiçbir ses seda çıkmamaktadır.
Linkte yer alan bu Tebliğ Taslağına göre bilanço usulüne göre defter tutanlarla serbest meslek mensuplarının 1 Nisan 2023’ten itibaren POS cihazı kullanmaları gerekecekti.
Bazı sektörlerde vergi levhalarının incelendiğini ve sosyal medyadan yayımlandığını görüyoruz. Ayrıca alışveriş yaptığımız bazı yerlerde ödenen verginin ücretlilerin vergisinden bile az olduğunu görünce şaşırıyoruz.
Günümüzde sosyal medya fenomeni olarak gündemimizi yoğun bir şekilde meşgul eden bazı meslekler ve iş kolları var. Eskiden mahallelerde küçük bir berber ve kadınlar için kuaförler varken şimdi dev gibi ve yaldızlı, ışıltılı güzellik daha doğrusu “beauty centerlar” moda oldu. O yüzden sanırız ki Tebliğ’de de bu sektörden örnekler verilmiş. Uyum seviyeleri de pek düşük anlaşılan.
Sonuç olarak ilgili kurumdaki yetkili kişiler kollarını etkin, basit ve daha adil bir vergi sistemi oluşturmak amacıyla sıvamış diyebiliriz. Zaten kamuoyu ile paylaşılan ve daha sonra 7524 sayılı Yasa’da göremediğimiz -nereden buldum vb uygulamaları ve yüksek düzey gelir ve yaşama sahipken hiç vergi kaydı olmayan insanların olması, bir yılda 35 bin kişinin kayıtsız bir şekilde işletmecilik yaptığı tespit edildiğine göre belki geç bile kalınmış olabilir.
Bu sebeple, yoklamalar nezdinde elde edilen yıllık brüt satış tutarı ile mükelleflerin bildirdiği yıllık brüt satış tutarı karşılaştırılarak belirlenen oranın üzerinde olması neticesinde izaha davet edilecek.
Yukarıda çokça bahse konu alınan ticari faaliyette yani güzellik salonu işletmeciliğine örnek verildiğinde;
- İstanbul’da yeni açılan ABC Güzellik Salonu, 2025 yılında haftada 6 gün çalışarak 12 ay faaliyette bulunmuş ve yıllık hasılat bildirmiş olsun. Maliye tarafından yerinde yoklamalar Mayıs, Temmuz ve Ekim aylarında beş kez gerçekleştirilmiş. Örneğin, mayıs ayında tespit edilen günlük kazançlar sırasıyla 3.000 TL, 5.000 TL, 6.000 TL, 4.000 TL ve 2.000 TL olarak belirlenmiş. Bu tutarlar toplanarak ortalama günlük kazanç hesaplanacak. Her ay için benzer işlemler yapılarak, ortalama aylık ve yıllık kazanç bulunacaktır.
Burada çıkan oran %20’nin üzerinde olduğu tespit edildiğinde izaha davete çağrılacaktır.
Özellikli Durumlar Olabilir
Tebliğde bazı durumlar özel olarak ele alınmış ve mükellef lehine açıklamalar da yer almıştır.
- Örnek olarak plaj alanlarının işletilmesi faaliyetiyle iştigal eden mükellef (G) nezdinde yapılan yoklamalar üzerine yıllık hasılat tespit edilirken, turizm sezonundaki aylar ile sezon dışında kalan ayların hasılatları ayrı olarak dikkate alınmıştır.
- Diğer bir örnekte turizm amaçlı su sporları faaliyetiyle iştigal eden mükellef (F), on iki ay boyunca faal görünmekle birlikte yaptığı işin mahiyeti gereği fiilen altı ay boyunca teslim ve hizmetlerini gerçekleştirebileceğinden günlük hasılat tutarının tespitinden hareketle yıllık hasılat tutarının belirlenmesinde fiilen faaliyette bulunulan ay sayısı altı olarak dikkate alınmıştır.
- Tebliğde yer alan diğer bir örnekte ayda 2 yoklamanın yapıldığı yoklamalar sonucu yapılan tespitlere göre mükellef (E)’nin ortalama aylık hasılatının tespitinde Ocak ayında yapılan yoklama sayısı üçten az olduğundan hesaplamaya dahil edilmeyecektir.
- Yılın bir kısmını ülke dışında geçiren bir mükellefle ilgili örnekte; hekimlik faaliyetiyle iştigal eden mükellef (D), on iki ay boyunca faal görünmekle birlikte yapılan tespitler sonucu ilgili yılda dört ay boyunca yurt dışında bulunduğundan günlük hasılat tutarının tespitinden hareketle yıllık hasılat tutarının belirlenmesinde fiilen faaliyette bulunulan ay sayısı sekiz olarak dikkate alınmıştır.
- Özel hesap dönemi kullanan mükellefler için takvim yılı yerine kendilerine tayin edilen 12’şer aylık özel hesap dönemleri dikkate alınacaktır.
- Birden fazla ticari veya mesleki faaliyetinin bulunması durumunda hasılat tutarı kıyaslamasında, her bir faaliyet nezdinde yapılan günlük yoklamalar üzerine tespit edilen yıllık hasılat tutarı ayrı ayrı dikkate alınacaktır.
- Hem ticari hem de mesleki faaliyette bulunan mükellefler için tespit edilen yıllık hasılat tutarı, kazanç unsuruna göre ayrı ayrı değerlendirilecektir.
- Varsa mükellefin hasılat tutarlarını etkileyen düzeltme beyanları ile vergi incelemesi veya takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılmış ve kesinleşmiş olan tarhiyatlara esas hasılat tutarları da dikkate alınacaktır.
- Adi ortaklık bünyesinde yürütülen faaliyetlerde, yapılan yoklamalarla günlük hasılat tespitinden hareketle hesaplanan yıllık hasılat tutarları, adi ortaklık bünyesinde kıyaslamaya tabi tutulacaktır.
Tebliğ Taslağını yakından takip ediyor olacağız.
Saygılarımızla
PDF İndir