Abone Ol EN

2024-33/ Dijital Paraların Maliyesi

“Memur Bey vergimi Bitcoin ile ödemek istiyorum, mümkün mü?

 

             (DİJİTAL PARALARIN MALİYESİ)

Şaban Küçük

Yeminli Mali Müşavir

 

Bu yazı, duayen üstadımız rahmetli Şaban Erdikler’in verdiği bir görev sırasında araştırmalarımız sonucunda kaleme alınmıştı. Nurlar içinde uyusun, buradan bir kez daha ruhu şad olsun, rahmet diliyoruz yol açtığı, elinden tuttuğu, üstadlık yaptığı, yetiştirdiği herkes adına.

 

Mayıs 2024’te TBMM’ye sunulan “Kripto Varlıklar Hakkında Kanun Teklifi” ile konu bir kez daha gündeme geldiği için bu çalışmayı biraz güncelleyip tekrar yayımlamak istedim. 

 

Hatırlatayım, bu Kanun Teklifinde şimdilik bir vergi düzenlemesi yok, belki Meclis’te gündeme gelir veya daha doğru bir kanun yapma tekniği olarak bir Vergi Kanun çalışması sırasında ele alınır.

 

  • Giriş

Dijital ekonomi olanca hızıyla gelişiyor. 100 yıllık büyük global firmalar, bankalar ve konvansiyonel kurumlar artık daha çok dijital dönüşümün içindeler ve kendilerini ve klasik iş modellerini sorgulamaya ve değişimi öngörmeye çoktan başladılar. “Siz banka değilsiniz, aslında teknoloji şirketisiniz sözü bir motto değil, realize oluyor.” Finansal Teknoloji inanılmaz bir yolda ilerliyor. Bu trendin bir parçası da blockchain teknolojisi ve daha da özelinde dijital paralar ve kripto varlıklar. 

 

Yazımıza bir soru ile başlık atmak istedik. Dijtial paralarla vergi borcumu ödeyebilir miyim? Aslında evet. Olur mu öyle şey, Devlet henüz Bitcoini tanımıyor dediğinizi duyar gibiyim. Türkiye’de vergi borçları 6183 sayılı Kanunda sayılan parasal varlıklarla (para, çek, havale, banka kartları gibi) ödenebiliyor. Bunlar rızaen ödeme şekilleri, bir de cebren yapılan ödemeler var. Zamanında ödenmeyen vergi borçları Kanuna göre teminatın paraya çevrilmesi, varsa kefilin takibi, haczedilen malların paraya çevrilmesi veya borçlunun iflasının istenmesi gibi yollarla tahsil ediliyor.

 

Bir özelgede Maliye kripto varlıkların veraset yoluyla naklinin de diğer servet unsurları gibi vergiye tabi olacağını söylemişti. Yine aynı şekilde bu varlıkların miras yoluyla intikal etmesi gerektiği ve terekeye dahil olduğuna ilişkin yerel bir Mahkeme tarafından verilen karar var.

Uluslararası alanda yaygın olarak kullanılan dijital para birimleri, sanal bir kriptodan ibaret gibi görünüyor. Bazı ülkelerin bu konuda somut bir düzenleme yapmaya çalıştıkları ve çoğunun da kendi ekonomileri açısından önlem almakta zorlandıkları anlaşılıyor. Bazı ülkelerin kendi milli Bitcoinlerini de üretmeye çalıştıklarını görüyoruz. Türkiye’nin de önemli çalışmaları ve rapor lansmanları var.

 

Bu karmaşa bir taraftan, dijital para kullanıcı sayısının her geçen gün artmasına da engel olmamaktadır. Dünyada hızlı bir şekilde yayılan ve bazı yerlerde ve işlemlerde neredeyse resmi bir dijital para birimi olarak kabul gören bu takas aracının ülkemizde henüz yasal olarak bir altyapısı oluşmamış durumda. Çeşitli kurum ve kuruluşlar dijital paralar hakkında yeni yeni açıklamalar yapmaktadır.

 

Üzerinden hayli uzun zaman geçmiş olmasına rağmen ülkemizde ve Dünya’da genel olarak dijital para (cryptocurrency) olarak adlandırılan ürünün muhasebe, hukuk ve vergi açısından sonuçları doyurucu bir şekilde değerlendirilmemiştir. Biz bu yazımızda genel hatlarıyla bu konulara değineceğiz.

 

Özellikle muhasebe uygulamaları açısından işlemin defterlere kayıt zamanı, değer artış ve azalışları, değerleme hükümleri, değer düşüklüğü hesabı gibi bilanço ve gelir tablosunu ilgilendiren konular çok önemli. Ayrıca işlem yapan kimselerin yapılan işin (ticari) boyutuna ve ortaya çıkan kar/zarar durumuna göre gelir vergisi (kurumlar vergisi veya gelir vergisi), yapılan her bir işlemde ise KDV ve BSMV açısından aydınlanması ve risklerin minimize edilmesi anlamında bu anlamda yasal düzenleme veya idari bir izahat yapılmasında büyük fayda olacaktır. Yıllardır bu konuda pek bir düzenleme yapılmadı. TCMB’nin bir Yönetmeliği, Maliye Bakanlığı’nın verdiği bir özelge dışında KGK tarafından yayımlanan bir uluslararası muhasebe standardı var takip edebildiğimiz kadarıyla.

  • Türkiye'de ve Dünya’da Elektronik Para Konusunda Yapılan Yasal Düzenlemeler Doğrultusunda Bitcoin'in Durumu

 

  1. VERGİ YÖNÜNDEN

Öncelikle Türkiye AB müktesebatına vergi açısından dahil olmadığı için uluslararası uygulamalar sadece yol gösterici olmaktadır. Bitcoin ile ilgili diğer ülkelerin uygulamaları ve bakış açıları ve KDV açısından değerlendirmeleri sürekli gelişmektedir:

 

1)         Avrupa Birliği (AB) Yüksek Mahkemesi, sanal paralarla yapılan işlemlerin KDV’den muaf olması gerektiği kararına varmıştır. Mahkeme “KDV’nin satışla ilgili bir vergi olduğu, sanal paranın farklı para ödeme çeşitlerinin bir değişimi olduğu için bu işleme KDV eklenemeyeceği” konusunda karar vermiştir. Bu Mahkeme, reel para birimleri, banknotlar ve metal paralarda olduğu gibi Bitcoin gibi sanal para birimlerinin de alım satım işlemlerinin KDV'den muaf olduğuna hükmetmiştir. Avrupa Adalet Divanı, Bitcoin için KDV konusunu İsveç'te bir mahkemede çıkan anlaşmazlık sonrası gündemine almıştır.

 

İsveç'te David Hedqvist adlı bir yatırımcının online Bitcoin borsasını faaliyete geçirmek için yaptığı başvuruda İsveç Vergi Komisyonu Bitcoin işlemlerinin KDV'den muaf olduğunu belirtirken, İsveç Vergi Otoritesi bu karara karşı dava açmıştır. Karara karşı Almanya “sabit bir değeri olmadığı ve suiistimale açık olduğu” savını ileri sürmüş Mahkeme ise her iki durumun normal para için de geçerli olduğuna hükmetmiştir.

 

2)         AB uygulamaları bu yöndeyken Türkiye’de KDV mevzuatına bakılması gerekmektedir. KDV Kanunu’nun 1. maddesine göre kural olarak Türkiye’de yapılan ticari, zirai, sınai ve serbest meslek faaliyeti kapsamındaki işlemler KDV’nin kapsamında yer almaktadır. Dolayısıyla normal şartlarda Bitcoin teslimleri de KDV kapsamındadır. Ancak Kanun Koyucu bazı işlemleri, her ne kadar kapsam dahilinde olsa da vergiden istisna etmiştir. Bu istisnalardan bir tanesi de KDV Kanunu’nun 17/4-g maddesinde yer alan “para teslimlerinin KDV’den istisna edilmesidir.” Öncelikle KDV Kanunu bakımından “para” kavramının netleştirilmesi gerekmektedir. KDV Kanunu’nda açıkça para kavramının kapsamına dair bir açıklama bulunmamaktadır. Kanun’un 17/4-g maddesinde para dışında “döviz, damga pulu, değerli kâğıt, hisse senedi, tahvil” teslimleri de KDV’den istisna olarak yer almaktadır. Bunların ortak özelliği “para benzeri likit varlık” veya sermaye piyasası aracı olmalarıdır. Ülkemizde dolaşımda olan Türk Lirası banknot dışında döviz de para olarak kabul edilmekle beraber bu bentte ayrıca sayılmıştır. Genel olarak elektronik para, dijital para veya ortaya çıkabilecek yeni yaratıcı enstrümanların KDV istisnasına ilişkin bu bentte yer alıp almayacakları veya tek tek sayılması önemli bir konu olarak görünüyor.  

 

3)         Ülkemizde ticari olsun olmasın borçların ifasında Borçlar Kanunu hükümleri ve ticari işlerde TTK hükümleri uygulanmaktadır. Normal şartlar altında para borçlarında borcun para ile ödenmesi asıldır. Borçlar Kanunu’na göre para borçlarında ödeme “ülke parası” ile yapılır. Anılan Kanun’un 99’ncu maddesine göre “konusu para olan borç ülke parasıyla ödenir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parasıyla da ödenebilir. Ayrıca KDV Kanunu’na göre trampa iki ayrı teslim hükmünde olup (KDVK md 2/5), “bir hizmetin karşılığının bir mal teslimi veya diğer bir hizmet olması halinde bunların her biri ayrı işlem olup, hizmet veya teslim hükümlerine göre ayrı ayrı vergilendirilir. (KDVK md 4/2) Para dışında başka bir araçla ödeme, örnek olarak alınan bir hizmet veya mala karşı başka bir mal veya hizmetle ödeme yapılması durumunda karşılıklı KDV doğmaktadır. Örnek olarak ticari bir emtia olan buğday alımı için alıcı para yerine üzerinde anlaştıkları pamuk ile ödeme yaparsa, borcunu ifa etmiş olur, vergi açısından ise iki ayrı teslim ve karşılıklı iki KDV doğacaktır.

 

4)         Muhasebede kullanılacak para birimi açısından ana hüküm Vergi Usul Kanunu’nda yer almaktadır. Kanun’da “…kayıt ve belgelerde Türk Para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir.” (VUK215/2-a) denilmektedir. Yabancı para birimi ile yabancı ülke parasının kastedildiği anlaşılmaktadır.

Diğer ülkelerde ise Bitcoin’in bir para birimi olduğu konusunda İngiltere ve Avrupa Birliği Adalet Divanı hem fikir iken, Avustralya, Norveç ve Brezilya Bitcoin’in bilinen anlamdaki para mahiyetinde olmadığı yönünde kararlar almıştır.

 

Sonuç olarak Bitcoin gibi kripto paraların KDV karşısındaki durumuna ilişkin olarak 3065 sayılı KDV Kanununda açık bir hüküm yer almadığı için “para benzeri bir likit varlık” olması ve taraflar arasında açık rıza ile borcun ifa edildiği konusunda mutabakat olduğu için vergi mevzuatı açısından da para olarak değerlendirilmesi gerekebilir.

 

  1. REGÜLATÖR (MERKEZ BANKASI, BDDK) KURUM BAKIŞ AÇISI

Ülkemizde finansal sistemde BDDK ve para konusunda TCMB regülatör Kurum olarak yer almaktadır. Her iki kurumun web sayfaları ve arşivlerinde yapılan çalışmalarda BDDK tarafından yapılan 2013 tarihli bir duyuru ile TCMB web sayfasında yer alan bir uzmanlık tezi bulunmuştur. BDDK yaptığı bir duyuruda Bitcoin’in 6493 sayılı Kanun kapsamında olmadığını ifade etmektedir: 

“Herhangi bir resmi ya da özel kuruluş tarafından ihraç edilmeyen ve karşılığı için güvence verilmeyen bir sanal para birimi olarak bilinen Bitcoin, mevcut yapısı ve işleyişi itibarıyla Kanun kapsamında elektronik para olarak değerlendirilmemekte, bu nedenle de söz konusu Kanun çerçevesinde gözetim ve denetimi mümkün görülmemektedir.”

Merkez Bankasının web sayfasında yer alan bir tezde ise konu “Bir Sanal Para Örneği Olarak Bitcoin” başlığı altında değerlendirilmiştir. Temel değerlendirme olarak BTC için öne sürülen diğer dezavantajlardan bir tanesi ise bu sanal para düzeneğinin içsel değerinin sıfır olması ve arkasında yasal olarak bir kurum ya da kuruluşun bulunmamasıdır.[1] Söz konusu tezde ayrıntılı olarak fiziki para ve itibari paralar mukayese edilmekte ve Bitcoin hakkında değerlendirmeler yapılmaktadır. Ayrıca bu tez TCMB tarafından oluşturulan tez izleme komitesi tarafından da incelenmiş ve uygun bulunmuştur.

 

TCMB 2021 Nisan ayında ödemelerde kripto varlıkların kullanılmamasına, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmamasına ve ödeme ve elektronik para kuruluşlarının kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılık etmemesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla bir Yönetmelik yayımlamıştı. Başlığı da çok ilginç, genelde yönetmelikler “Yapılması hakkında yönetmelik olarak çıkar, bu yönetmelik “Yapılmaması Dair Yönetmelik” olarak çıkarılmıştı.

 

Düzenlemenin tam adı “Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik” olup 16 Nisan 2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti.

Bu Yönetmeliğin uygulanmasında kripto varlık, dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıkları ifade eder. Bu ifade çok önemli, çünkü Maliye’nin henüz bir emtia, para, kıymet veya gayrimaddi hak olarak tasnif etmediği durumda TCMB’nin bunu bir “gayrimaddi hak” olarak görmesi önemli. Çünkü bu tasnif vergiyi doğrudan etkiliyor.

 

Vergi İdaresi şu ana kadar kripto varlıklar ve özellikle kripto paraların vasfının tayiniyle ilgili başta söylediğimiz veraset ve intikal vergisine tabi olması hususu dışında bir açıklama yapmamayı tercih etmiştir. Bunların kategorik olarak bir emtia, para veya gayrimaddi hak olarak görülebileceğine dair söylemlerde bulunulmuş fakat nihai bir duyuru yapılmamıştı. TBMM’ye sunulan Kanun Teklifine göre bu tür şeylerin bir gayrimaddi varlık olarak sayılıyor olmasının gelir vergisi, katma değer vergisi ve tek düzen muhasebe sistemi açısından da önemli sonuçları olacaktır.

 

Kripto varlıkların üretilmesi aşamasında açık bir ticari kazanç oluşacağı, yerine göre kurumlar vergisi ve gelir vergisinin konusuna gireceği konusunda tereddüt yok. Gayrimaddi varlık olarak sınıflanıp SPK tarafından regüle edilmesiyle işlem vergisi (BSMV) alınması, yurt dışında olduğu gibi KDV’ye tabi tutulmaması, elde edenler açısından ise kurumlar vergisine ve gelir vergisine tabi tutulacağı anlaşılıyor. Gelir vergisinde çok düşük oranlı da olsa bir stopaj ve belli limit üzeri yıllık kazançta yıllık beyanname verilmesi gündeme gelebilir.

 

 

  • Sonuç

Bu dijital paraların tercih edilmesiyle birlikte doğru orantılı olarak değerindeki olağanüstü artış sayesinde çeşitli kesimler tarafından kazanç kaynağı haline gelmeye başlamıştır. Piyasa ekonomisi içerisinde çeşitli risklere katlanan vergi mükelleflerinin mal ve hizmet satışından elde ettiği gelirin vergilendirilmesinin yanında Bitcoin alış-satışından elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi de vergide adalet prensibi açısından oldukça önemlidir.

 

Aynı zamanda, vergi mükelleflerinin dijital para işlemleriyle alakalı gelir ve kurumlar vergisi başta olmak üzere, muhasebe ve değerleme hükümleri ve son olarak KDV ve BSMV açısından aydınlatılması çok önemlidir. Bu açıdan bakınca bir Kanuni düzenleme yapılması gerektiği çok açı ve mali otorite tarafından bir açıklayıcı tebliğ ile herkese duyurulmasında büyük fayda bulunmaktadır. 

 

Başta sorduğumuz soruyla bitirelim: Vergimi Bitcoin ile ödeyebilir miyim? Şimdilik mümkün gibi gözükmüyor, fakat zamanında ödenmemiş bir vergi borcuna karşılık Bitcoin veya benzer dijital varlıkların haczinin ve daha sonra paraya çevrilmesinin önünde engel yok. Bu açıdan bakınca cevabımız evet, vergimi dijital paralarla ödeyebilirim.

 

Bu çalışmada değerli önerilerini paylaşan Blockchain Türkiye* VMDÇG Başkan Yardımcısı sevgili meslektaşım ve değerli dostum Erdal Aydın’a ve sektöre şeffaf ve profesyonel bir açılım ile yaklaşan Blockchain Türkiye’ye çok teşekkürler.

 

* Blockchain Türkiye Platformu, Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) liderliğinde ticari kaygılardan uzak bir çizgide ve bağımsız bir yapıda kurulmuş olup değerli çalışmalarının tamamı web sayfalarından yayımlanmaktadır. Blockchain Türkiye Platformu - Blockchain Ekosisteminin Buluşma Noktası (bctr.org)

 

Saygılarımızla

Taxia  

[1] Cenk Çavuşoğlu, 2015, Uzmanlık Yeterlik Tezi, 2015




PDF İndir